+18 Hikayeler - seks hikayeleri - porno - escort montpellier - Halkalı escort bayan
Dünyanın en gelişmiş ülkelerinden birisi olan Japonya’da meydana gelen felaketler, radyasyonla ilgili tedirginlik yarattı. Özellikle deprem sonrası Fukuşima-Daiçi nükleer santralindeki reaktörlerde gerçekleşen patlamalar, tüm dünyada korkuya neden oldu.
Uzmanlar radyasyondan korunma yöntemleri ile ilgili çalışmalarını sürdürürken, kaktüs bitkisinin adını duymayan kalmamıştır.
2009 yılında bir lise öğrencisinin TUBİTAK’a sunduğu projesinde, radyasyonun etkilerini azaltabilmek için kaktüs bitkisini çeşitli elektronik cihazların bulunduğu bir ortamda bir ay bekleterek Alfa-Beta cihazının yardımı ile bitkinin radyasyonu hangi oranda absorbe ettiğini araştırdı. Genç araştırmacı açıklamasında; “İlk olarak kaktüs bitkisini etüv adlı fırınlarda 105 derecede kuruttum. Ardından bitkinin küllerini alfa-beta cihazlarının detektörlerine koydum. 600 dakika içinde kaktüslerin radyasyon oranını ölçtüm. Bu uygulamayı hem radyasyona maruz kalan kaktüslerde, hem de maruz kalmayan kaktüsler üzerinde denedim. Sonuç olarak Alfa-Beta cihazından yayılan ışınların kaktüs bitkisi tarafından absorbe edildiği sonucuna ulaştım. Zaman içinde bu tür araştırmaların desteklenerek farklı özellikler için kullanılabileceğini, radyasyonun tamamen zararsız hale getirilebileceğini düşünüyorum.” dedi.
Tübitak, ”Atomları iyonlaştıracak kadar yüksek enerjiye sahip olmayan radyasyon, hedef malzeme üzerinde bir miktar ısı artışına yol açar ve bilindiği kadarıyla, canlı organizmalar üzerinde olumsuz bir etkiye sahip değildir” şeklinde konu ile ilgili açıklamada bulundu.
Selçuk Üniversitesi Radyasyon Onkolojisi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Mine Genç, vatandaşların kesin olmayan bilgilerle, sözde radyasyonu emdiği için kaktüs satın almasının şaşırtıcı olduğunu, bu konuyla ilgili herhangi özel bir araştırma yapmadıklarını belirtti. Doç. Dr. Mine Genç aynı zamanda kaktüsün radyasyonu çekmesi ile ilgili bugüne kadar herhangi somut bir bilgiyle karşılaşmadıklarını ve bu anlamda görevlerinin de radyasyonun olumsuz etkilerini araştırmak değil, radyasyonu kullanarak hastaları tedavi etmek olduğunu ifade etti.
Türkiye Atom Enerjisi Kurumu’ da konuyla ilgili resmi internet sitelerinde Radyasyon Güvenliği Tüzüğü nedeniyle iyonlaştırıcı olmayan radyasyon kaynaklarının görev yetkileri içinde olmadığını belirtti.